Belgesel hipotez
8 Mayıs 2014 Perşembe
Britanya İmparatorluğu
Britanya İmparatorluğu
(
İngilizce
:
British Empire
),
Birleşik Krallık
tarafından yönetilen
dominyonlar
,
sömürgeler
,
protektoralar
ve
mandalar
ve diğer bağımlı bölgelerden oluşan imparatorluktu. 16. ve 17. yüzyıllarda
Birleşik Krallık
tarafından kurulan deniz aşırı sömürgeler ve ticaret merkezleri olarak başlamıştır. En güçlü döneminde dünya tarihinde en geniş topraklara sahip olmuş imparatorluktu, bir yüzyıl boyunca dünyanın en önde gelen küresel gücü idi. 1922'de 458 milyon kişi, yani dünya nüfusun dörtte biri, Britanya İmparatorluğu'nun egemenliği altındaydı
[1]
ve toprakları 13.000.000 milkareyi (33.000.000 km
2
) kapsıyordu.
[2]
Sonuç itibarıyla siyasî, dilsel ve kültürel kalıtı yaygın olarak devam etmektedir. Gücünün doruklarındayken, sıkça "
Britanya İmparatorluğu'nda güneşin batmadığı
" söylendi, çünkü dünya genelindeki genişliği nedeniyle her zaman en az bir tane toprağında gün ışığı vardı.
15. ve 16. yüzyıllardaki
coğrafi keşifler
boyunca
İspanya
ve
Portekiz
Avrupa'nın dünyayı keşfetme girişimlerinin öncüleriydiler ve bu süreçte büyük denizaşırı imparatorluklar kurdular. Bu imparatorluklarda bulunan büyük serveti kıskanan İngiltere,
Fransa
ve
Hollanda
, Amerika ve Asya'da kendi sömürgeleri ve ticaret ağlarını kurmaya başladılar. 17. ve 18. yüzyıllarda Hollanda ve Fransa ile sürdürdüğü birkaç savaşın sonucunda İngiltere (İskoçya ile yapılan
1707 Birleşme Yasası
'ndan sonra
Britanya
), Kuzey Amerika ve Hindistan'daki üstün güç oldu. Bununla birlikte, 1783'te
bağımsızlık savaşından
sonra Kuzey Amerika'daki
On Üç Koloni
'nin kaybedilmesi Britanya için büyük bir hasardı ve en yoğun nüfuslu olan kolonisini kaybetmişti. Bu gerilemeye karşın Britanya'nın dikkati Afrika, Asya ve
Büyük Okyanus
'a yoğunlaştı. 1815'te
Napolyon Fransası
'nın yenilmesinden sonra Britanya'nın, bir yüzyıl boyunca herhangi bir dirençle karşılaşmadan süren bir öncülüğü vardı ve dünya genelinde topraklarını genişletmeye devam etti. Beyaz yerleşimci sömürgelere daha çok özerklik veriliyordu; bazı sömürgeler de dominyon olarak yeniden sınıflandırıldı.
19. yüzyılın sonuna doğru
Almanya
ve
Amerika Birleşik Devletleri
'nin gelişmesi Britanya'nın iktisadî öncülüğünü aşındırdı. Britanya ve Almanya arasındaki ardı sıra gelen askerî ve ekonomik gerilimler,
Birinci Dünya Savaşı
'nın en büyük nedenlerindendi ve Britanya, imparatorluğuna çok yüksek bir seviyede bağımlı olarak bu savaşı geçti. Finansal bakımdan bu çatışmanın Britanya için çok gerilimli bir etkisi vardı ve savaştan hemen sonra imparatorluğun daha da genişlemesine karşın artık eşsiz bir sanayi ya da askeri bir güç değildi.
İkinci Dünya Savaşı
'ndan galip çıkmasına karşın, savaş boyunca
Güneydoğu Asya
'daki toprakların
Japonya
tarafından işgâl edilmesinden dolayı itibarının zarar görmesi nedeniyle Britanya İmparatorluğunun dağılması hızlandı. Savaşın bitmesinden iki sene sonra Britanya, en yoğun nüfuslu ve en değerli sömürgesi olan
Hindistan
'a bağımsızlığını vermek zorunda kaldı.
20. yüzyılın geri kalanında Avrupa güçleri tarafından yapılan daha büyük bir küresel
dekolonizasyon
hareketi bağlamında imparatorluğun topraklarının çoğu bağımsızlığını kazandı; bu süreç 1997'de
Hong Kong
'un
Çin
'e geri verilmesiyle sona erdi. Bağımsızlıktan sonra birçok eski Britanya sömürgesi
İngiliz Milletler Topluluğu
üyesi oldu. Günümüzde ise 14 bölge hâlâ Britanya'nın egemenliği altındadır; bunlar
Britanya denizaşırı toprakları
olarak adlandırılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sonraki Kayıt
Önceki Kayıt
Ana Sayfa
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder